Analık İzinleri Sonrasında Kısmi Çalışma
İş ve Sosyal Güvenlik

Analık İzinleri Sonrasında Kısmi Çalışma

Çalışan kadınların en büyük sorunu çocuklarını kime bırakacaklarıdır. İş yerlerinde yeterince kreş ve gündüz bakım evi yoktur.
Okul öncesi eğitim devlet okullarında yarım gündür. Çalışan ananın iş yaşamına son vermeden işini sürdürebilmesi ve aynı zamanda analık görevlerini yerine getirebilmesi için 4857 Sayılı İş Kanununda Şubat 2016’da yapılan düzenlemeye ilişkin yönetmelik Kasım 2016’da yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Anılan düzenlemeler gereğince bebek sahibi olan çalışan, doğum ve analık izinleri sonundan itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağına başladığı tarihi takip eden aybaşına kadar herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilecektir. İşçinin ücretsiz iznini keserek kısmi süreli çalışma talebinde bulunması da mümkündür.

Bebekle yaşam ve bebeğin ihtiyaçları her dönemde farklıdır. İşçi bu nedenle kısmi çalışma talebinde bulunmadan önce yaşamını ve çalışma koşullarını kendisi planlamalıdır. İşveren de bu plan doğrultusunda işçinin işyerinde işini sürdüreceğini bilmelidir. Başka türlü iş barışının sağlanması mümkün olmayacaktır.

Bu amaçla konuyu düzenleyen yönetmelik gereğince işçinin kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih ile tüm iş günlerinde çalışılacak olması halinde çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışılacak olması halinde ise tercih edilen iş günlerinin yazılı olarak işverene bildirilmesi gerekmektedir.

İşçinin kısmi süreli çalışmayı istemesi halinde işverenin derhal bu talebi kabul ederek işi düzenlemesi elbette beklenemez. Bu nedenle kısmi süreli çalışma isteği işçi tarafından en az bir ay önce yazılı olarak işverene bildirilmelidir. İşveren de yazılı bildirimi işçinin özlük dosyasında saklamalıdır. Çünkü, iş koşullarını geçici bir dönem için belirleyen bu talep, işçi tarafından ileri sürülen ve işveren tarafından kabul edilen iş sözleşmesi hükmündedir.

İşçinin kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilmesi için eşinin çalışıyor olması şarttır. Ancak eşin çalışıyor olması şartına üç istisna getirilmiştir:
  • Ebeveynlerden birinin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren bir hastalığının olması ve bu hastalığın tam teşekküllü hastane ya da üniversite hastanesinden alınacak doktor raporuyla belgelendirilmesi,
  • Velayetin mahkemece eşlerden birine verilmesi hâlinde çocuğun velayetine sahip ebeveynin talepte bulunması,
  • Üç yaşını doldurmamış bir çocuğun münferiden evlat edinilmesi
Hallerinde eşin çalışıyor olup olmadığı önem taşımaz.

Bu noktada hasta olan ebeveynin kısmi süreli çalışma dönemi içinde hastalığın sürdüğünün belirli aralıklarla yeniden raporlanması gerekli değildir. Kısmi süreli çalışma bu şart sağlanmışsa yeterlidir. Bu şartların kısmi süreli çalışma sırasında kaybedilmesi durumunda söz konusu hak devam eder. İşveren, şartların yitirildiği gerekçesi ile başlamış olan kısmi süreli çalışmanın sona erdirilmesini isteyemez.

İşçi tarafından usulüne uygun olarak yapılan kısmi süreli çalışma başvurusu işveren tarafından bir ay içinde karşılanmalı, bir ay içinde işçiye yazılı olar durum bildirilmelidir. kısmi süreli çalışma başvurusuna işveren bir ay içinde talebe ilişkin cevabını yazılı olarak bildirmelidir. İşçinin talep dilekçesine cevap verilmemesi hâlinde, talep işçinin dilekçesinde belirtilen tarihte veya bu tarihi takip eden ilk iş gününde işçi ile işveren arasında bir iş sözleşmesine dönüşür. İşçi kendi belirttiği tarihte işyerine gelip işini yapmaya başlaması kaydıyla bu çalışma şekli geçerli fesih nedeni sayılmaz.

Yönetmelik düzenlemesinde kısmi süreli çalışma talebinin işverenin yapılabileceği işler işverenin niteliklerine göre belirlenmiştir:
  • Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde,
  • Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde,
  • Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde,
  • İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde, işverenin uygun bulması hâlinde yapılabilir.
Bunlar dışında kalan işlerde işverenin uygun bulma şartı aranmaksızın kısmi süreli çalışma yapılabilir.

İşçinin kısmi süreliden tam zamanlı çalışmaya geçme talebinde bulunması mümkündür. Ancak işçi yeniden aynı çocuk nedeni ile bir daha kısmi süreli çalışma talebinde bulunmaz.

İşçinin kısmi süreli çalışma döneminde çalışmadığı zamanlar için işveren başka bir kısmi süreli işçi çalıştırabilir. Tamamlayıcı çalışma yapan bu işçi yönetmelikte işçinin yerine alınan işçi olarak adlandırılır. Kısmi süreli çalışan işçinin tam zamanlıya geçme talebi halinde yerine alınan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erecektir. Bu işçinin yasal hakları hakkında yeterli düzenleme yapılmamış olup, konu uygulamada ve mahkeme kararları ile yön bulacaktır diye düşünmekteyim.

Kısmi süreli çalışma ana ve baba ayrımı yapmamakla birlikte, sonuçta kadının iş yaşamında yer almasını destekleyen düzenlemeler içermekte, çocuğun sağlıklı gelişimine katkı sunmaktadır.

Çocuklarımıza barış ve refah dolu ufuklar dilerim.