İş Davalarında Dava Şartı Olarak Arabuluculuk
Arabuluculuk

İş Davalarında Dava Şartı Olarak Arabuluculuk

22.06.2013 Tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasası ile hukuk sistemimize giren arabuluculuk her alanda alternatif ve ihtiyari çözüm yolu olarak düzenlenmişti.
25.10.2017 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununda ise 01.01.2018 tarihinden itibaren, işçi veya işveren alacağı, tazminatı ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.

Bu demektir ki 01.01.2018 tarihinden itibaren işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve işe iade uyuşmazlıklarında direk dava açılamayacaktır. Öncelikle Arabulucuya başvurulacaktır. Arabulucu tarafından görüşmelerin anlaşma ile sonuçlanmadığına dair tutanak dava dilekçesine eklenmediği takdirde açılan dava reddedilecektir.

Hukuk sistemimizde yeni olan zorunlu arabuluculuk sürecini kısaca açıklayalım;
Zorunlu arabuluculuk kapsamına giren bir uyuşmazlıkta, dava açmak isteyen taraf öncelikle adliyelerde bulunan Arabuluculuk Bürosu veya bu yetkiyle donatılmış Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğüne başvuracaktır.

Başvurulacak Arabuluculuk Bürosu karşı tarafın bulunduğu veya işin yapıldığı yerde kurulu Büro olmalıdır.

Başvuru sahibi kendisinin ve karşı tarafın bulabildiği iletişim bilgilerini Arabuluculuk Bürosuna vermelidir.

Büro tarafından sicile kayıtlı Arabulucular arasından bir arabulucu atanacaktır. Taraflar uzlaştığı takdirde sicile kayıtlı bir arabulucuyu da seçebilirler.

Arabuluculuk Bürosu başvuran tarafın verdiği iletişim bilgileri eksik olduğu takdirde iletişim bilgilerini araştırarak atanan arabulucuya aktaracaktır.

Arabulucu tarafları her türlü iletişim aracı ile tarafları bilgilendirerek toplantıya davet edecektir. Taraflar görüşmeye bizzat katılabilecekleri gibi, kanuni temsilcileri, avukatları aracılığı ile katılabilirler. İşverenin yazılı belge ile bir çalışanını yetkilendirerek görüşmelere katılabilir. Eğer hem alt hem üst işveren söz konusu ise her ikisinin birlikte görüşmelere davet edilmesi ve anlaşma halinde her iki işverenin de anlaşmayı kabul etmesi gerekir. Aksi halde anlaşma sağlanamamış sayılacaktır.

Arabuluculuk görüşmeleri tarafların birbirlerine kendi tezlerini sunduğu, iletişim teknikleri ile yönetilip yönlendirilen, gerektiğinde uzmana, bilirkişiye başvurulabilen ve tarafların kendi çözümlerini kendilerinin bulduğu bir uzlaşma, barışma sürecidir. Tarafların bu görüşmeler sonunda uzlaşmaları halinde son tutanak tutulur ve taraflarca imzalanır. Tarafların anlaşmalarına ilişkin son tutanak taraf avukatları imzasını içeriyor ise ilam niteliğindedir. İlamlı icra takibi konusu edilebilir.

Tarafların anlaştığı arabuluculuk görüşmeleri son tutanağı tarafların avukatları imzasını içermiyorsa, Sulh Hukuk Mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi verilmesi istenecektir.

Arabuluculuk görüşmelerine taraflardan biri veya tüm taraflar mazeretsiz olarak katılmaz ise arabulucu süreci sonlandıran son tutanağı tutar. Görüşmelere katılmayan taraf, aynı sebebe dayalı olarak açılacak davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinden sorumlu tutulacak, kendi lehine vekalet ücretine hükmedilmeyecektir. Bu noktada yasal düzenlemenin, barışçıl yolun gerçekten denenmesini sağlamak amacını taşıdığı görülmektedir.

Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğu tarihten, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar zamanaşımı işlemeyecektir.

Arabuluculuk faaliyetinin giderleri aksine bir anlaşma olmadığı takdirde taraflar arasında eşit olarak paylaştırılacaktır. Tarafların toplantıya katılmamaları ya da anlaşamamaları halinde ilk iki saatlik görüşme ücreti Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından ödenecektir. Arabuluculuk faaliyeti giderleri ve Arabulucu ücreti yargılama gideridir.

Taraflar arasında anlaşmanın sağlanması halinde tarife üzerinden arabulucu ücreti aksine bir anlaşma yoksa taraflarca eşit olarak ödenecektir.

Arabulucu görevlendiği tarihten itibaren 3 en fazla 4 hafta içinde görüşmeleri sonlandırmalıdır.

Arabuluculuk yolu barışçıl, kısa ve yargıya göre daha ucuzdur. Anlaşma sağlanamadığında ise durumu tespit eden son tutanağın tutulmasından itibaren iki hafta içinde iş mahkemesine dava açılabilir. Artık bilinen yargı süreci başlamıştır.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.

İş kazası ve meslek hastalığı nedeni ile açılacak her türlü davalar ile bunların rücu davalarında arabulucuya başvurma şartı bulunmamaktadır.

01.01.2018 tarihine kadar açılmış olan davalarda arabulucuya başvurma dava şartı değildir. Bu dava dosyaları arabulucuya gönderilmeyecek, kaldığı yerden yargılamaya devam edilecektir.

İş uyuşmazlıklarında barışı sağlayabilecek zorunlu arabuluculuk yolunun hayırlı olmasını dilerim.

VE SEVGİLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ… İLELEBET PAYİDAR KALACAKSIN… NİCE 94 YILLARA…