Staj ve Stajyerlerin Hukuki Statüsü
İş ve Sosyal Güvenlik

Staj ve Stajyerlerin Hukuki Statüsü

Staj, herhangi bir mesleği edinecek kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi olarak tanımlanmaktadır.
Bazen meslek eğitimi veren okullar tarafından eğitim dönemleri içinde, bazen de eğitim dönemi sonrasında meslek odalarına kayıt olabilmek için staj yapılması zorunlu kılınabilmektedir. Her iki durumda da staj, eğitim döneminin bir parçasıdır.

Staj dönemi stajyer için uygulamalı eğitim dönemidir. Bu dönemde stajyer açısından staj yapılan yer ile yapılan bir hizmet akdi bulunmamaktadır. Bu açıdan bakıldığında, staj yapılan işyeri, stajyerin işvereni değildir.

Ancak stajyer mesleğin uygulanması hakkında bilgi edindiği staj sürecinde işyerinde bulunmaktadır. O işyerinin ve işyerinde yürütülmekte olan işin riskleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu noktada stajyerlerin hukuki statüsünün bilinmesine gerek vardır.

Stajyer yukarıda belirtildiği üzere işyerinde yapılan işi gözlemlemek, deneyimlemek suretiyle işi öğrenmektedir. Bu dönem çalışma dönemi olmakla birlikte, ağırlıklı amaç öğrenim olduğundan işveren/staj yapılan işyeri tarafından stajyerin sigortalanması gerekmez. Çünkü stajyer ile işveren arasında hizmet ilişkisi kurulmaz. Ama bu dönemde stajyerler sigorta kapsamında kısmi güvence altına alınmışlardır.

5510 Sayılı Yasa gereğince meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, 5 (b) kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. 5 (b) kapsamında sigortalı sayılanlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primleri ödenmektedir. Bu primleri ödeme yükümlüsü meslek lisesi öğrencileri için öğrenim gördükleri okullar, yükseköğrenim öğrencileri için öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarıdır.

Avukat stajyerleri de, staja başladıkları tarihten itibaren bir ay içerisinde Türkiye Barolar Birliğince genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilirler. Sigorta primleri de 5510 sayılı Kanun’un 60. Maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.

Staj dönemine ilişkin sigortalılık, staj sigortasıdır. Bu nedenle emeklilik hesabında sigortalılık başlangıcı olarak sayılmaz ve prim gün sayısında nazara alınmazlar.

Belirtildiği üzere, staj döneminin ana amacı eğitim olduğu için staj yapılan yer ile stajyer arasında bir iş ilişkisi kurulmamaktadır. Ancak işyerinde işveren tarafından yürütülmekte olan bir iş esnasında, işçi olmayan stajyer de işin sürecine katılmaktadır. Öyleyse iş sağlığı ve güvenliği kuralları açısından da durumu değerlendirilmelidir.

6331 Sayılı Yasa stajyerleri iş sağlığı ve güvenliği açısından çalışanlardan ayrı olarak hukuki statüye tabi kılmamıştır. Öyleyse, iş sağlığı ve güvenliği kurallarının stajyere de uygulanması gereğine dikkat edilmelidir. İşyerinde stajyer bulunduran işletmeler, iş güvenliği incelemelerini stajyerler açısından da yaptırmış olmalı ve stajın başladığı gün stajyere iş güvenliği açısından verilecek kısa bir eğitim planlaması bulunmalıdır.

Stajyer ile işveren arasında iş ilişkisi bulunmasa bile işyerinde meydana gelebilecek kaza, stajyer açısından bir iş kazası olarak değerlendirilmektedir. Örneğin stajerin çalışmakta olduğu makinaya elini kaptırması, işyerinde kazan patlaması nedeni ile stajyerin yaralanması gibi durumlar işyerindeki tüm çalışanlar gibi stajyer için de iş kazasıdır. İşveren bu iş kazasının bildirimini stajyer açısından da yapmalıdır.

İş kazasının stajyerler açısından bildirimine ilişkin düzenlemelerden ilki Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği’nin 7. maddesinde yer almaktadır.

"5510 Sayılı Kanun’un 5(b) bendinde belirtilen sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde ise, eğitim veya staj gördükleri işyeri işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, SGK’ya en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde bildirimleri yapılmalıdır."

Yine, SGK’nın 01.09.2015 tarihinde yayınlanmış olduğu 2015/22 sayılı Genelgesi’nde ayrıca düzenleme yapılarak; stajyerlerin iş kazası bildiriminin işverenler tarafından yapılacağı hatırlatılmıştır.

Stajyerin uğradığı iş kazası ya da meslek hastalığının belirtilen süre içinde bildirilmemesi halinde işverene idari para cezası uygulanacaktır.

Ayrıca, işverenler tarafından ilgili eğitim kurumuna da mutlaka yazılı olarak bilgi verilmelidir.

Görüldüğü üzere, staj yapılan işyeri stajyerin işvereni olmamakla birlikte, işin yürütülmesi açısından güvenlik tedbirlerini almış olmalı, iş güvenliği eğitimlerini vermeli, olası iş kazalarının bildirimlerini yapmalıdır.

Stajyerlik dönemini usta çırak ilişkisinin babacan, koruyucu ve eğitici dönemi olarak geçirilmesi sağlanmalıdır.

Sağlıklı günler dilerim.