Tacirlerin Taraf Olduğu Kira Sözleşmeleri
Kira Hukuku

Tacirlerin Taraf Olduğu Kira Sözleşmeleri

Türk Ticaret Kanunumuzda tacir olmanın sonuçları belirlenmiştir. Tacir yaptığı işin, attığı imzanın sonuçlarını değerlendirebilecek, basiretli bir işadamı gibi hareket edecektir.
Tacirlerin taraf olduğu kira ilişkilerinde yeni Borçlar Kanunumuzla kiracı lehine getirilen bazı hükümler 8 yıl boyunca uygulanmayacaktır. Bu durumda kiracının tacir olup olmadığına göre değişen iki ayrı kira hukukumuz bulunmaktadır.

Bu yazımızın konusu gerçek kişi kiracılara uygulanan ancak 01.07.2020 tarihine kadar tacir kiracılara uygulanmayan hükümlerdir. Kısaca değinelim:
1. Kira sözleşmesinde devir kiraya verenin yazılı iznine bağlıdır ve kiraya veren haklı bir sebep olmaksızın devir izni vermekten kaçınamaz. Kiracı tacir ise mal sahibi haklı olsun olmasın izin vermeyebilecektir.

2. Kiralanan yerin sözleşme sonundan önce geri verilmesi halinde yeniden kiralama yapılabilecek makul süre sonunda kiracı kira ödemekten kurtulacaktır. Uygun bir devir alıcı bulunursa mal sahibi bunu kabul edecektir. Oysa kiracı tacir ise bu hükümden faydalanamayacaktır.

3.Kira sözleşmesinin devamı çekilmez hale gelmiş ve bu önemli bir sebebe dayanıyorsa kiracı veya kiraya veren karşı tarafa bildirim yaparak sözleşmeyi sona erdirebilir. Ancak kiracı tacir ise ne kadar önemli bir sebep olursa olsun taraflar bu düzenlemeden yararlanamaz.

4. Kira sözleşmesinde, kiracı yararına olmayan, kiralananın kullanımı ile ilgisiz borç hükümleri geçersizdir. Örneğin önceki kiracının aidat ve kira borcunun ödenmesi, hava parası vb. hükümler sözleşmede yazılı olsa bile geçerlilik kazanmayacaktır. Ancak kiracı tacir ise geçerlidir.

5. Kiracıdan üç aylık kira bedelini aşan depozito istenemez. Depozitonun nasıl ve hangi koşullarla kiraya veren elinde bulundurulacağı ve iade zamanı kanunla düzenlenmiştir. Ancak kiracı tacir ise bu yasal düzenleme uygulanmayacak, depozito tutarı serbestçe belirlenecek, depozitonun ne yapılacağına ve ne zaman iade edileceği konusunda taraflar serbestçe anlaşabileceklerdir.

6. Kira sözleşmesinde kira bedelinin belirlenmesi dışında kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz. Bu hüküm tacirlere uygulanmaz.

7. Bir yılın sonunda kira parasına yapılacak azami zam ÜFE oranını aşamaz. Kira bedeli yabancı para ise 5 yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Kiracı tacirse tüm bu hükümler uygulanmaz.

8.Kira sözleşmesinde kiracıya kira parası ve kiralananın yan giderleri dışında bir ödeme zorunluluğu getirilemez. Kira parasının zamanında ödenmemiş olması nedeni ile cezai şart düzenlenemez. Vadesi gelmemiş kira paraları muaccel olacağına ilişkin kira sözleşmesi hükmü geçersizidir. Ancak kiracı tacir ise muacceliyet hükmü geçerlidir, cezai şart düzenlenebilir.

9. Kanunda düzenlenmiş kira sözleşmesini sonlandıran durumlar kiracı aleyhine değiştirilemez. Ancak kiracı tacir ise kira sözleşmesinde sözleşmeyi sonlandıran dava sebepleri düzenlenebilecektir. Genel anlamda tacire sözleşme serbestisi tanıyan ancak pek çok alanda hukuki korumadan yoksun bırakan düzenlemelerdir bunlar.

Görüldüğü üzere, tacir olmak, 01.07.2020 tarihine kadar kira ilişkisinde farklı hukuka tabi olmak anlamına gelmektedir. Ticaretin sözleşme serbestisi elbette olmalıdır. Ancak kira ilişkisinde kiracının yaptığı işe göre daha az hukuki koruma altında olması uygulamada problemlere yol açmaktadır.

Ticaret yapan herkes tacir değildir. Ticaret şirketleri tacirdir. Gerçek kişilerde yapılan işe bakılır. Yapılan iş, ağırlıklı olarak sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanıyorsa esnaftır.

Günümüzde kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tarafların asıl probleminden önce, kiracının esnaf olup olmadığı incelenmek zorundadır. Çünkü uygulanacak hüküm buna göre değişmektedir. Ne yazık ki bu durum yargı sürecinin uzamasına yol açmaktadır. Problemsiz günler dilerim.