Tatil mevsimi geldi. Okullar tatil oldu ve herkes birazcık tatil için karayollarında seyahat halinde.. Her gün kaza haberleri almaktayız.
Trafik kazaları nedeni ile araçlar hasarlanmakta, bedensel zararlar oluşmakta, bedensel zararlara dayalı manevi zararlar meydana gelmekte, yaralanmalara bağlı tedavi masrafları yapılmakta, vefatlar olmaktadır.
Bu noktada meydana gelen zararlardan kimlerin sorumlu olduğuna kısaca göz atalım.
Trafik kazalarından kaynaklı tedavi giderleri SGK kapsamındadır. Hastaneler özel veya kamu hastanesi ayrımı olmaksızın trafik kazası kaynaklı tedavilerden ücret almayacaklardır.
Trafik kazalarına bağlı araç hasarları, yaralanma sonucunda gerçekleşen çalışamama, malul kalma ya da vefat eden yakının desteğinden yoksun kalma hallerinde gerçekleşen zararlar öncelikle maddi zararlardır.
Karayollarında meydana gelen kazalar nedeni ile oluşan maddi zararlardan sorumluluk sürücülere, araç sahiplerine ve trafik sigorta şirketlerine aittir.
Kazaya karışan araçların sürücüleri, kazanın meydana gelmesinde kendi paylarına düşen kusur oranı kadar zarar görenin zararını karşılamakla yükümlüdür. Örneğin kazaya karışan sürücü kazada %40 oranında kusurlu ise, karşı tarafın zararının %40’nı ödemekle yükümlüdür.
Sürücünün kazaya karışan araç maliki olması gerekmez. Kazaya karışan araç maliki kaza sırasında aracının sürücüsü olmasa bile, zarar görene karşı, sürücü kusuru oranında sorumludur. Çünkü zararın meydana gelmesi aracın karayolunda işletilmesi sürecinde gerçekleşmiştir.
Araçların Zorunlu Trafik Sigortacısı da, sigortalı aracın karayollarında vereceği zararları belirli limitlerle sigortaladığı için, aracın üçüncü kişilere verdiği zararlardan sürüş kusuru oranında sorumludur. Trafik Sigortacısının sorumluluğu poliçede belirtilen limitle sınırlıdır.
Trafik kazaları nedeni ile meydana gelen yaralanma, sakat kalma ya da vefat hallerinde manevi bir zarar da oluşmaktadır. Manevi zararlarda sürücü ve araç maliki sorumludur. Trafik Sigortaları manevi zararları kapsamamaktadır.
Kazaya karışan aracın Trafik Sigortası bulunmuyorsa, bedensel zararlar hakkında Güvence Hesabına başvurulabilir. Güvence Hesabının sorumluluğu da aynı Trafik Sigortacısı gibi, aracın sürüş kusuru ve ilgili dönem Trafik Poliçe limiti ile sınırlıdır. Manevi zararlar kapsam dışındadır.
Kiralık aracın karıştığı kazalarda ise kiralama süresi önem taşımaktadır. Eğer araç uzun süreli kiralamaya konu olmuşsa, artık araç sahibinin kontrolünden çıkmıştır ve araç sahibi sorumlu kılınamaz. Bu durumlarda kiralık araç kasko sigortası yapılmış olmalıdır.
Kazaya karışan aracın plakasının belirlenemediği durumlarda, kaza nedeni ile yapılacak Savcılık Soruşturmasında aracın bulunamadığı tespit edildiğinde, bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabilir.
Trafik Sigortacısının maddi zararlardan sorumlu olabilmesi için aracın karayolunda kazaya karışmış olması gerekmektedir. Yani aracın yol olmayan bir alanda sürülmesi esnasında meydana gelen kazalardan kaynaklı zararlar için trafik sigortacısına başvurulamaz. Bu noktada araç maliki ve sürücünün sorumluluğu devam etmektedir.
Kazalar nedeni ile meydana gelen zararlarda kaza tarihinden itibaren faiz istenebilecektir.
Kazasız, sağlıklı günler dilerim.