Uyuşmazlıklara Barışçıl Çözüm Yolu Arabuluculuk
Arabuluculuk

Uyuşmazlıklara Barışçıl Çözüm Yolu Arabuluculuk

22.06.2013 Tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasası ile hukuk sistemimize giren Arabuluculuk, alternatif bir uyuşmazlık çözüm yoludur.
Halen yürürlükte olan mevzuatımız gereğince arabuluculuk çözüm yolu tarafların isteğine bağlıdır.

Arabuluculuk tarafların bir araya gelerek uyuşmazlıkları konusunda görüşlerini ve çözüm önerilerini paylaştıkları, kendi çözümlerini kendilerinin yarattığı barışçıl bir yoldur. Taraflar arabuluculuk görüşmeleri sırasında sadece hakka dayalı çözümleri değil, uyuşmazlığa yol açan konu arkasında yatan sosyal ve psikolojik sorunları da çözebilmektedirler. Böylelikle hem hakka dayalı uyuşmazlık çözülmekte, hem de taraflar arasında kalıcı barış sağlanabilmektedir.

Elbette uyuşmazlıkların mahkemelerde çözümü mümkündür. Ancak arabuluculuğun yol ve yöntemi ile mahkemelerde sürdürülen dava süreci son derece farklıdır. Bu farklılığa kısaca değinelim. Öncelikle dava yolu ile çözülen uyuşmazlıkta taraflar taleplerini mahkemeye iletmektedirler. Çoğunlukla yargılama süreci tarafların uyuşmazlığa yol açan noktalarda birbirlerini anlamalarına da imkan vermemektedir. Uyuşmazlığın çözümüne dair karar mahkeme tarafından verilen karar bir ilama bağlanarak icra edilmektedir. Bu kararın tarafların tam istediği sonuç olmayabileceği aşikardır. Arabuluculukta ise taraflar uyuşmazlıkları üzerinde bir tarafsız bir arabulucu yönetiminde, tarafsız bir yerde tartışmakta, çözümü kendileri bulup, çözüm üzerinde anlaşmaya varmaktadırlar. Arabulucu taraflara çözüm önermeyecektir. Çözüm tarafların üzerinde uzlaştıkları şekildedir. Çözümün tam adil ya da kanuna uygun olması değildir önemli olan. Önemli olan tarafların bulduğu ve üzerinde anlaştığı çözümün barışı sağlamasıdır. (Yaşam da budur aslında… Bazen biraz vazgeçerek barış sağlanır…) Bu yöntemle varılan çözüm arabulucu tarafından bir tutanağa bağlanmakta, bu tutanak mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınarak ilam niteliği kazanmaktadır.

Dava ile alınan ilam ve arabuluculuk tutanağı sonrasında alınan icra edilebilirlik şerhi arasında harç miktarları açısından fark vardır. Davalar sonucunda ödenen karar harcı nispidir. Arabuluculuk tutanağının icra edilebilirlik şerhi verilmesi için maktu harç ödenmektedir. Yani davada üzerinde anlaşılan miktara göre artan harç söz konusudur. Arabuluculukta ise miktara göre değişmeyen harç nedeni ile daha az masrafla ilam niteliğinde bir belge ile sorunu çözülebilmektedir.

Davaların bir yıldan az sürmediği düşünüldüğünde arabuluculuk daha kısa sürede çözüme ulaşma yolu olarak gözükmektedir.

Tarafların arabuluculuk görüşmeleri sırasında anlaşamadıkları durumlarda, görüşmelerde gündeme gelen her türlü bilgi ve belge gizli kalmaktadır ve dava yolu her zaman açıktır. Taraflar arabuluculuk görüşmelerini diledikleri zaman keserek dava yoluna gidebilirler. Hatta dava sürecinde diledikleri zaman arabuluculuğa başvuracaklarını bildirebilirler. Arabuluculuk sürecinde zamanaşımı işlememektedir.

Arabuluculuk görüşmeleri tarafsız bir alanda, tarafsız bir arabulucu yönetiminde gerçekleşmektedir. Uyuşmazlık hakkında taraflar eşit oranda söz hakkında sahiptir. Görüşmelerin prosedürü ilgili Yasa ve Yönetmelikle düzenlenmiştir.

Kanunun izin verdiği tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildikleri alanlarda arabuluculuk ekonomik, kısa ve barışçıl bir çözüm yoludur. Ancak zorunlu değildir.

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak Meclise sevk edilen İş Mahkemeleri Kanunu tasarısında, iş hukukundaki uyuşmazlıklarda öncelikle arabuluculuğa başvurma zorunluluğu düzenlenmiştir.

Elbette uzlaşma bir kültürdür. Toplumsal uzlaşmanın sağlanması, barışın her alanda yerleşmesi, yaşam içindeki tüm enerjinin gelişmeye harcanmasına yol açacaktır.

Esenlikler dilerim.