YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
İcra ve İflas Hukuku

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi

[b]YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/33017 
KARAR NO : 2016/10595


MAHKEMESİ : Hanak İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI : Üçüncü Kişi : Yapı Ve Kredi Bankası A.Ş.[/b]

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi üzerine, şikayetçi üçüncü kişi banka vekili, borçlu aleyhine yapılan icra takibinde; borçlu ...a ait hesap hareketlerinin müvekkil bankadan istenmesinin Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi ve İcra İflas Kanunun 367.maddesi kapsamında müşteri sırrı niteliğinde olduğu iddiasıyla icra müdürlüğünce gönderilen müzekkerelerin iptalini talep ettiği mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nun 367. maddesi uyarınca İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.

Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca; “Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.”

Kanundaki bu kısıtlamalar bankaların mensupları ve diğer görevlilerin sıfatları nedeniyle öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklamalarına engel nitelikte olup, cebri icrayı etkiler bir kısıtlama anılan maddede yer almadığından cebri icrayı kapsamaz. 

O halde, mahkemece şikayetçi bankanın isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8161 
KARAR NO : 2016/20324


MAHKEMESİ : Konya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI : Şikayetçi : Yapı Ve Kredi Bankası A.Ş.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, şikayetçi üçüncü kişi banka vekili, borçlu ile yapılan rehin sözleşmesinin müvekkil bankadan istenmesinin Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi kapsamında müşteri sırrı niteliğinde olduğu iddiasıyla icra müdürlüğünce gönderilen müzekkerenin “rehin sözleşmesi suretinin paylaşılması” talebini içeren kısmının iptalini talep etmiş, mahkeme, şikayetin süreden reddine karar vermiştir.

İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince şikayete konu işlemin öğrenildiği günden itibaren kural olarak 7 günlük süreye tâbidir. Bu kuralın iki önemli istisnası vardır:

1- İİK'nun 16/2. maddesi gereğince bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet yoluna başvurulabilir. Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır.

2- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir.

Somut olayda icra müdürlüğünün, şikayetçi üçüncü kişi bankadan, borçlunun banka lehine verdiği rehnin devam edip etmediğini sorması ve rehin sözleşmesinin bir suretini istemesi, bir hakkın yerine getirilmemesi kapsamında süresiz şikayet konusu olabilir. İcra müdürlüğünün bu istemi borçlunun mevcuduna ilişkin malumat kapsamında olup, Bankacılık Kanunu'nun 73. maddesi şikayetçinin istenen bu bilgiyi vermesine engel değildir. 

İİK'nun 367. maddesi uyarınca İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.

O halde, mahkemece şikayetçi bankanın isteminin esastan incelenerek reddine karar verilmesi gerekirken, istemin süreden reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.

SONUÇ: 
Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.